EMEKLİLERİ DAHA FAZLA EZMEYİN

Türkiye’de 21 yıldır iktidarda olan AKP’nin, yaşamın hemen her alanına yönelik aldığı yanlış karar ve dayattığı bir dizi uygulama, toplumsal yoksulluğu birçok açıdan hızla körüklüyor ve bu kesimler içinde adeta isyan bayrağı açan emeklilerin hali, insanları canından bezdiriyor.

Hemen her fırsatta „ezilmekten“, „yok sayılmaktan“ yakınan ve bu tepkilerini özellikle sosyal medya ve özellikle muhalefet televizyon ekranları ile gazetelerde dile getirebilen emekliler, „Bu ülke için verdiğimiz hizmetler, ne yazık ki hala yok sayılıyor. Değersiz görülüyor“ diyor.

Konuya ilişkin bir açıklama yayınlayan MAVİ YOL Düşünce Hareketi sözcülerinden ve eski milletvekillerden Hasan Macit, „Mevcut siyasi irade, milyonlarca emeklinin sıkıntısını görmezden gelemez. Onların hakları kendilerine mutlaka verilmelidir. Bu tavır, toplumsal barışa katkı sunar.“ çağrısında bulunuyor.

Hasan Macit, dünyada yaygıngeçer ekonomik sistemin işleyişine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’ye kazandırdığı NAS çıkışının asla uyamayacağını ifade ederek, görüşlerini şöyle sürdürdü:

„…Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik işleyişe uymayan “Nas” çıkışı ile ekonomide dengeler alt üst oldu. Döviz ve değerli madenlerin (altı gibi) artışı önlenemez oldu.

Enflasyon artışları ile ilgili her ay ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu), İTO (İstanbul Ticaret Odası) ve TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri yayınlanmaktadır. Yayınlana veriler birbiri ile çelişmekte, akademisyenlerin yayınladığı ENAG verileri pazardaki eder artışlarına yakın olurken, kamu kuruluşu olan TÜİK’in verileri pazardaki eder artışlarının çok altında olabilmektedir. Bu durum TÜİK’in güvenirliğini sorgulanır noktaya getirmiştir. Ülkemizde enflasyon artışı ile ilgili açıklanan veriler tartışılır duruma gelmiştir. Çalışanların ve emeklilerin ücretleri, TÜİK’in enflasyon verilerine göre belirlendiği için her geçen yıl ücret artışları gerilemekte, emekliler ve çalışanlar enflasyon karşısında ezim ezim ezilmektedir. Sabit (durağan) gelirli kesimlerin, (çalışanların, emeklilerin) gelirleri pazardaki fiyat (eder) artışlarının gerisinde kaldığı için temel gereksinimlerini karşılayamamaktadırlar. Her geçen gün insanca yaşamdan uzaklaşmaktadırlar…“

MAVİ YOL Hareketi sözcülerinden Hasan Macit ayrıca, toplumda ezilmiş bir çoğunluk katmanı ortaya çıktığını belirterek, bu kitle içinde emeklilerin en ezgin kesimi oluşturduğunu da sözlerine ekledi. Hasan Macit, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Onur Yılı bağlamında, bu vefakar toplumsal katmanının kaderine asla terkedilmemesi gerektiğini de vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:

„…En çokta, emekliler ezgin durumdadır. 2002 yılında, taban emekli aylıkları asgari (en az) ücretin yüzde 20 üzerinde iken 2017 yılından itibaren ise en az ücretin altında kaldı. Emekli ücretleri 2023 yılında asgari (en az) ücret karşısında yüzde 52 geriledi. Temel gereksinimlerini bile karşılayamayan emeklilerin birçoğu gövdesel koşullarını zorlayarak ek iş yapmaya yönelmek zorunda kaldılar. Cumhuriyetimizi 100. Yılı’nda emeklilere bir maaş ikramiye (ödül) veremeyen hükümet ancak beş bin lira ödül vererek durumunu kurtarmaya çalıştı. Bunda da çalışmak zorunda olan emekliye vermeyerek yeni bir haksızlık ve hukuksuzluk yaratmıştır. Ancak yükselen eleştiriler ve yaklaşan seçimler korkusu yaptıkları yanlıştan dönmeye çalışan emekliye de verme yönünde sözler verildi. Uygulamaya geçilemedi. Hükümet zaman kazanmaya çalışmaktadır…“

Hasan Macit, MAVİ YOL Düşünce Hareketi olarak, emeklilerin hakları konusunda takipçilik yapmaya ve onların hakkı olan taleplerini her fırsatta dillendirmeye kararlı olduklarını da belirterek, Erdoğan Kabinesi’ne bazı önerilerde de bulundu:

„MAVİ YOL Hareketi olarak, buradan Cumhurbaşkanına ve hükümeti oluşturan kabinesi sesleniyoruz.

– Emeklilerimizin alım gücünü yükseltecek önlemler alınsın ve emeklilerimizin yaşam kalitesini eski günlerdeki düzeyine getirebilmek için, geçen yıllardaki hak kayıplarının ilk ücret artışında giderilsin.

– 2024 yılı bütçesinde öngörülen Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki %85 artış ve gönenç payı emeklilere ve çalışanlara da verilsin.

– 2002 öncesi Ecevit Hükümeti’nin maaşların ödenmesinde uyguladığı “eşel mobil” yöntemi uygulansın. Yılbaşında yapılan artışlar yıl içinde enflasyon artışından geride kaldığında aynı ay enflasyon artışı aylık ücretlere yansıtılsın. Ücretlinin satın alma gücü korunsun.

Bu bağlamda birmez daha vurguluyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ”Bir ulusun yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o ulusun yaşama gücünün en önemli ölçütüdür. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı iyilik borcu duymayan bir ulusun, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur.” sözleriyle yolu göstermiştir. Bizimde isteğimiz, yıllarca bu ülkenin büyümesine, kalkınmasına ve gönencine katkı veren emeklilerin, emeklerinin karşılığı bir an önce verilmelidir…“