CAN ATALAY, BİR SAAT BİLE DAHA FAZLA CEZAEVİNDE TUTULAMAZ

CAN ATALAY, BİR SAAT BİLE DAHA FAZLA CEZAEVİNDE TUTULAMAZ

Bu içeriği paylaş:

MAVİ YOL Hareketi: (Anayasa Mahkemesi Kararına Yönelik Tartışmalar)

MAVİ YOL Hareketi Sözcülerinden ve Yargıtay Eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk,  3. Ceza Dairesi Başkanlığı’nın Son Tartışmalı Kararını Eleştirdi ve Polemiklere Nokta Koydu:

“CAN ATALAY, ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARINA GÖRE, 1 DAKİKA DAHİ İÇERİDE TUTULAMAZ VE DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.“

Türkiye’de, verdiği kimi üst kararlara bakarak AYM ile, Yargıtay arasındaki yetki savaşı, giderek büyüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanısıra, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirel yaklaşımıyla, AYM’nin varlığı bile Türkiye’de tartışmaya açılırken, hukukçuların da farklı tavırlar sergilemesi dikkati çekiyor.

Bir dönem Yargıtay Başkanlığı yapan ve emekli olduktan sonra alanında bilimsel çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Sami Selçuk, Anayasa Mahkemesi’ne yönelik çıkışları sert biçimde eleştirdi.

MAVİ YOL Hareketi sözcülerinden Prof. Dr. Sami Selçuk: “…Can Atalay hakkında AYM’nin verdiği „Hak gaspı“ kararına asla karşı çıkılamaz. Ve bu milletvekili bir saniye bile hapiste tutulamaz. Derhal serbest bırakılmalıdır…“ dedi.

Prof. Dr. Sami Selçuk, konunun hukuki bir mesele olduğuna vurgu yaparak, siyasetçilerin yaptığı açıklamaları ise, ‚kayda değer değil ve gereksiz“ olarak tanımladı.

MAVİ YOL Hareketi sözcüsü Prof. Dr. Sami Selçuk, “…Anayasa Mahkemesi bir karar vermişse, ona, sözkonusu davada muhatap olan Yargıtay’ın ilgili ceza mahkemesinin „kararını tanımıyorum“ demeye asla hakkı yoktur. Belki bu karar yargıçların hoşuna gitmeyebilir. O zaman, otursunlar, bir makale yazıp yayınlasınlar ve yanlışlıkları söylesinler. Herkes okusun ve AYM’nin yanlış kararını böylece okuyup öğrensin. Buna hakları vardır. Ancak onlar da, Anayasa Mahkemesi’nin kararına, yasalara göre kesinlikle uymaz zorundadır. Bunun, „ama“sı ve „fakat“ı asla olamaz. Uyacaksınız…“ dedi.

Sami Selçuk ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını öne süren siyasetçileri ciddiye almadığını da hatırlatarak: “…Batılılaşmayı özümsemişsek. Türkiye’de Anasaya Mahkemesi mutlaka olacaktır. Bunun, kimi siyasetçilerin sözlerine bakarak, tartışmaya açılması, son derece üzücüdür. Siyasetçiler, bu üst mahkemeleri, hamasi politik söylemlerine malzeme yapmasınlar…“ dedi.

MAVİ YOL Hareketi Sözcüsü Sami Selçuk, konuya ilişkin görüşlerini dile getirirken, Türkiye’de giderek yaygınlaşan bir hataya da işaret etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“…Türkiye’de, taşrada görev yaptığım sürece, önüme gelen tüm dava dosyalarını tek duruşmada bitirdim. Çünkü olması gereken budur. Davalı veya davacının duruşmadaki durumlarına, savunma veya iddialarına bakarak, asla karar vermedim. Ben yasaya bakarım ve kanun ne diyorsa ona uyarım. Ve tek celsede kararı verirdim. Olması gereken de bu. Çünkü Batılı hukuk sistemlerinde de bu yapılır. Biz, ne yazık ki Batılı hukuk anlayışını değil, sadece kanunlarını ülkemize getirmişiz. Bugünkü uygulamalara bakarsak, davalarda sürekli yargıç değişiyor. Ve kararlar da, önceki yargıcın hazırladığı tutanaklara bakarak veriliyor. Bu son derece yanlış bir uygulamadır. Eğer bir hakim değişmişse, sonra gelen, duruşmayı yeniden yapmalıdır. Bir önceki mahkeme tutanaklarını temel almak, hukuk açısından son derece sakıncalıdır…“

Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye Cumhuriyeti’nde, yetkin ve bağlayıcı yargı organı olarak üç mahkemenin bulunduğunu hatırlatırken, üst mahkeme tanımlamasının doğru olmadığını ve bunların da birbirine eşitliğini hatırlattı. Konuya ilişkin gözlemlerini, Tele1 tv kanalında da vurguluyan MAVİ YOL sözcüsü Prof. Dr. Sami Selçuk: “…Bu eşitliğe rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği son karar, yanlış da bulsanız, beğenmeseniz de, Yargıtay için kesinkes bağlayıcıdır. Herkes uymak zorundadır…“ görüşünün altını çizdi.

Yorum gönder