TÜRKİYE’DE “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ” ÖNERİSİ, BİR TUZAK MI?

TÜRKİYE’DE “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ” ÖNERİSİ, BİR TUZAK MI?

Bu içeriği paylaş:

TÜRKİYE HABERLERİ

Toplum24/ALMANYA (Haber: 29 Eylül 2023)

Haber: Kubilay SARIKAYA 

TÜRKİYE’DE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TARTIŞMALARINA „MAVİ YOL“ HAREKETİ DE KATILDI

„DİKKAT! ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GİRİŞİMİ

141 YILLIK ANAYASA GELENEĞİMİZE TERS DÜŞEN NİTELİKTEDİR“

Türkiye’de bir süre önce halk oylamasıyla kabul edilen 6771 sayılı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun“la getirilen hükümler ekseninde kısa süre önce başlatılan “Yeni Anayasa“ veya “Anayasa Değişikliği“ gibi öneriler, toplumda yeni bir kaygıyı körüklemeye başladı.

Bu değişikliğe karşı çıkan hukukçular ve kimi düşünce hareketleri, sözkonusu girişimleri, bir “tuzak“ olarak tanımlıyor ve adı geçen değişikliklerin, o tarihte 141 yıllık yazılı anayasa geleneğimize ters düşen boyutta, bir “geriye dönüş“ niteliği taşıdığını söylüyor.

Ankara’da 16 Eylül 2023 tarihinde oluşan ve “MAVİ YOL“ adını taşıyan yeni bir siyasi düşünce platformunun kurucu üyesi ve 57. T.C. Hükümeti’nde Adalet Bakanlığı yapan Prof. Hikmet Sami Türk, konuya ilişkin açıklamasında: “…Bu Kanun’la yapılan rejim değişikliğinin, o geleneğe uygun alternatifi olarak demokratik hukuk devletini önceki dönemlerin deneyim birikimine dayalı parlâmenter sistemle yeniden kurmak, ülkemiz hukuk gündeminin  zorunlu ilk  maddesi  hâline gelmiştir. Bu birikim, 1982 Anayasası’nda 1987-2016 yılları arasında 17 kanunla 2 kez Başlangıç’ta ve 111 maddede –bazılarında mükerrer olarak– yapılan değişikliklerle ortaya çıkmış metinde bulunmaktadır.“ görüşünü savunuyor.

“MAVİ YOL“ – Politik Düşünce Girişimi sözcülerinden Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün, kamuoyunu aydınlatmak amacıyla konuya ilişkin açıklamasında, şu görüşler öne çıkıyor:

Parlâmenter Sisteme Dönüş İçin Ne Yapmalı?

„…6771 sayılı Kanun’la girilen darboğazdan çıkış yolu, en az bu Kanun kadar köklü bir Anayasa değişikliğindedir. Şüphesiz parlâmenter sisteme dönüş için geniş katılımlı, geniş toplumsal mutabakata dayalı bir Anayasa çalışması yapılabilir, çok gecikmeden yapılmalıdır da. Ancak bu, zaman alacak bir çalışmadır. O nedenle parlâmenter sisteme dönüş için en pratik, kısa zamanda sonuç verebilecek kestirme yol, 6771 sayılı Kanun’la yapılan Anayasa değişikliğini –kazanılmış siyasî haklar olarak TBMM üye tamsayısı ve milletvekili seçilme yaşı dışında (AY m. 75-76)−  tersine çevirecek; daha önce 1987’den itibaren çeşitli kanunlarla yapılan Anayasa değişiklikleriyle ulaşılan demokratik hukuk devleti ilkelerine dayalı parlâmenter rejime dönülmesini sağlayacak bir Anayasa değişikliğine gitmektir. 2 maddelik bir kanunla yapılabilecek böyle bir değişiklikte bir defalık uygulaması olan ve işlevlerini tamamlamış bulunan geçici maddelere yer verilmesine gerek yoktur. Onların kapsam dışında bırakılması, geçici maddeleri olmayan, bu yönüyle kısaltılmış bir Anayasa metninin ortaya çıkmasını sağlayacaktır…“

Prof. Dr. Türk, önerilen yöntemin esin kaynağı olan benzerinin, 10.1.1945 tarih ve 4695 sayılı Kanun’la Türkçeleştirilen Anayasa dilinde o tarihten  önceki metne dönüş amacıyla çıkarılan “491 sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun Tekrar Meriyete Konulması Hakkında  Kanun” başlıklı iki maddelik 24 Aralık 1952 tarih ve 5997 sayılı Kanun’la gerçekleştirildiğini de hatırlatarak, uyarı nitelikli sözlerini şöyle sürdürdü:

“…Yöntem olarak anılan Kanun’dan yararlanarak parlâmenter sisteme dönüş için Anayasa’nın 175. maddesindeki  Anayasa değişikliği usulüne göre teklif ve kabul edilmek, halkoyuna sunulmak üzere önerdiğimiz Anayasa değişikliği taslağı şöyledir:

“MADDE 1 – 7.11.1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, geçici maddeler dışındaki hükümlerinin 16.4.2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun kabulü tarihine kadar yürürlükte bulunan değişiklikleriyle birlikte tekrar yürürlüğe konulmuş ve 6771 sayılı Kanunla yapılmış olan değişiklikler yürürlükten kaldırılmıştır.

6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişik 75 inci maddesindeki ‘altıyüz’  ve 3 üncü maddesiyle değişik 76 ncı maddesindeki ‘Onsekiz’ ibareleri, bu hükmün kapsamı dışındadır.

MADDE 2 – Bu Kanun, tümüyle oylanmak üzere halkoyuna sunulur; birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını yaptığı ve aynı birleşimde Cumhurbaşkanının ant içerek göreve başladığı  tarihte yürürlüğe girer.”

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı 2017 öncesinde yapılan 17 değişiklikle ulaştığı metni geçici maddeler dışındaki hükümleriyle kapsayacak böyle bir genel değişikliğin, Anayasa’nın Kanun-i Esasî’nin ilânından bu yana geçen 146 yıl içinde verilen demokrasi ve hukuk devleti mücadelesine uygun olduğuna işaret eden “MAVİ YOL“ kurucu üyesi, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, son olarak şu görüşlerin altını çizdi.

“…Türkiye’yi çağdaş bir anlayışla güçlendirilmiş, istikrarlı bir parlâmenter rejim içinde daha ileriye götürecek Anayasa değişikliklerinin geniş bir toplumsal mutabakatla yapılabileceği yeni bir dönemin başlangıcı da olabilir. O nedenle böyle bir Anayasa değişikliği, geriye dönüş niteliğindeki 2017 değişikliğini önceki duruma getireceği için, kaybedileni yeniden kazanmak, oradan ileriye doğru yeni bir atılım yapabilecek konuma gelmek anlamını taşıyacaktır…“

…/…

Logo%20SON%2010 TÜRKİYE'DE "ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ" ÖNERİSİ, BİR TUZAK MI?

MAVİ YOL KİMDİR?

MAVİ YOL, T.C. Anayasası’nın temel ilkelerine bağlı, ülke gündemindeki genel sorunlara, 1923 kuruluş ruhunun güncel boyutuyla çözüm odaklı eğilmeyi ilke edinmiş, özgür düşünceyi savunan, yurttaş haklarını insanlık hakkı olarak gören, sadece siyaset yapan değil, siyaseti üreten çizgisiyle, bağımsız, kamu yararını gözeten toplumcu bir politik düşünce girişimidir. (Ankara – 29 Eylül 2023)

İrtibat Bilgisi:

Mecit Şekercioğlu – 0533 762 14 15

e-posta: maviyol1923@gmail.com

Toplum24 Haber Servisi

Toplum24/ALMANYA (Haber: 29 Eylül 2023)

Yorum gönder